Savaş Tanrıçası Artemis(Diana) ve Büyüleyici Hikayesi

Savaş Tanrıçası Artemis(Diana) ve Büyüleyici Hikayesi
  • 13
    0
    0
    0
  • Okçu tanrıça. Genç kızların, hamilelerin koruyucusu, vahşi yaratıkların dostu Artemis. Savaş tanrıçası. Yaylı güzel bakire sıfatlarıyla da bilinen Artemis, bir diğer adıyla Diana, mitolojide Zeus ve Leto'nun kızı, güneş tanrısı Apollon'un ikiz kardeşidir. Çapkınlıklarıyla ve aldatmalarıyla ünlü Zeus, Hera'yla hala birlikteyken Leto'yla başlamıştı aşkına. Mütevazi ve sessiz yapısıyla bilinen Leto, Zeus'la yaşadığı ilişkinin öğrenilmesiyle kovuldu Olimpos'tan. Hera'nın gazabı büyük ve öfkeliydi, fanilerin arasında doğum yapacak bir yer arayan Leto'nun ikizlerine doğumunun zor geçmesi için bütün gücünü kullandı. Buna rağmen Leto, sağlıklı bir erkek ve kız çocuğu dünyaya getirdi. Batı Türkiye, yani Efes yakınlarında doğan Artemis, daha 3 yaşındayken bazı şeyler istedi babasından ve bu istekleri onun savaşçı, bireysel doğasına işaret ediyordu. Sonsuz bekaret, kardeşi Apollon kadar çok ünvan ve isim, bir yay ve ok, dizlerine kadar uzanan bir avcı kıyafeti ve genç kızların, sihirli orman yaratıklarının ve ihtiyaç halindeki bütün kadınların koruyuculuğunu layıkıyla yapabilmek için yardımcı periler. Artemis'in istekleri basit ama güçlüydü; sanki bir kadının sahip olması gerektiğine inanılan bütün özelliklerden arınmaya çalışıyordu. Güzeldi güzel olmasına, ama güzelliğiyle ön plana çıkmak ister gibi bir hali yoktu. Kurtarıcı olmak istiyordu, sanki annesinin hamilelik sırasında ve sonrasında çektiği bütün acıları özümseyip kendisine geçirmiş ve hiçbir kadının bunları yaşamamasına adanmış bir hayat sürdürmek istiyordu. Cinsellik, tutku, aşk gibi kafa karıştırıcı kavramlardan bu kadar uzaklaşmasının sebeplerinden birisi bu amacını layıkıyla ve hakkıyla gerçekleştirebilmekti. Onun hayatı savaşla geçecekti; bu kaderinde çizilmişti. Aşkla, kaosla, dramayla, tutkuyla değil. Ormanların, hayvanların, kadınların koruyucusu olarak. Bir kadının savaşçı olabileceğini kanıtlayarak.

    Artemis'in en sevdiğim tanrıçalardan birisi olmasının en büyük sebeplerinden birisi de bize, bütün kadınlara aslında bize öğretilenden çok daha fazlası olabileceğimizi göstermesi ve hayatının sonuna dek ikiz kardeşi Apollon'dan aşağı kalmayacak kadar savaşmasıdır. Gelin olmak üzere veya herhangi bir şekilde hayata yeni atılacak olan bütün kadınlar, Artemis'e gider ve ondan dilerlerdi isteklerini. Ona dua ederlerdi. O, hayatının henüz başındaki genç kızların koruyucusuydu. Aynı zamanda şifacı gücü olan Artemis, hayatını kadınlara ve hayvanlara yardım etmekle ve onları korumakla geçirdi. Cüzzam, gut hatta kuduz gibi hastalıkları iyileştirme gücüne de sahipti. Onuruna, dünyanın yedi harikasından biri haline gelen bir tapınak yaptırılan Artemis, toprakların ana tanrıçası Kibele'ye de sık sık benzetilmiştir. Özellikle ay ile özdeşleştirilmiş savaş tanrıçasının ruhunun ayın dolunay olduğu gecelerde daha fazla hissedildiğine inanılır. Öfkesiyle meşhur olan kadın savaşçının, kendisini çıplak gören ve kendisine tecavüz etmeye çalışan erkekleri katlettiği de bilinmektedir. 

    Peki, hayatını aşksız ve tutkusuz geçirmeye yemin etmiş tanrıça gerçekten arzuladığı gibi aşksız bir ömür geçirebildi mi? Hayır. Orion takımyıldızını hepimiz mutlaka duymuşuzdur. Hikayesiyse oldukça acıklı. Deniz tanrısı Poseidon'un oğlu Orion, mitolojide oldukça iri vücuda ve kusursuz güzellikte bir yüze sahip olarak tasvir edilir. Bu yakışıklılığının sonucu olarak, çapkın ve birçok kadınla münasebete girmiş Orion'un iffetli tanrıçamızla aşk yaşaması ise oldukça ironik. Artemis, avlandığı günlerden birinde Orion'la tanışır. Orion, tanrısal güzelliğiyle Artemis'i kendine kolayca aşık eder, öyle ki Artemis bekaret yeminini bozacak seviyeye gelecek kadar kapılmıştır Orion'un büyüsüne. Masalsı bir aşk yaşayan ikili, sonunda evlenmeye karar verir. Ancak Artemis'in ikiz kardeşi Apollon, iri yarı vücuda sahip bu faniyi kız kardeşine yakıştıramaz ve evlenmelerini istemez. İnatçı ve savaşçı yapıya sahip Artemis ise, nasıl hayatı boyunca her şey için savaşmışsa, Orion için de savaşmaya kararlıdır. Apollon'u dinlemez. Aşk savaşmaya ve zorluklara göğüs germeye değer bir histir çünkü. Orion biriciktir onun için. Hiçbir güç onu biricik sevgilisinden vazgeçiremez. Bunu bilen Apollon, kız kardeşine bir tuzak kurar. Orion'un denizde yüzdüğü ve ilerilere açıldığı bir gün, Apollon kız kardeşini yanına çağırır. Uzaktan kara bir nokta gibi görünen Orion'u işaret eder ve alaycı bir tavırla o noktayı vurup vuramayacağını sorar Artemis'e. Hırslı, dediğim dedik ve rekabetçi yapıya sahip Artemis, kendisini kanıtlamaktan geri durmaz ve o noktayı tam onikiden vurur. Orion'un ölümüne sebep olduğunu fark eden Artemis, tek ve biricik aşkını kaybettiği için hayata küser. Hatta ayın bu kadar soğuk ve katı durmasının sebebinin savaş ve ay tanrıçamızın içindeki dinmeyen aşk acısından dolayı olduğu söylenir. Artemis, gözyaşları içinde, sevdiği adamın bedenini bi ay arabasına koyar ve gece gökyüzündeki en karanlık yeri seçer sevdiğini bir takımyıldızına dönüştürebilmek için. Böylece, her gece karanlıkta avlanırken ve dağlarda gezinirken kolayca ışıltısından görebilecektir Orion'u. 

    Diğer birçok tanrıçanın aksine, sade ve trajik bir aşk hayatına sahip savaş tanrıçası, bütün bu trajedilere rağmen ölene dek ormanın ve kadınların koruyucusu olmaya devam etmiştir. Ve bu hikaye, bu yazara ömrünün sonuna dek ilham verecektir. Bütün yaşanılan trajedilere rağmen, hayatını başka varlıkların hayatına dokunmaya adamanın asilliği ve tatminiyeti hiçbir şeyle boy ölçüşemez. İçimde Artemis'in ruhunu hissederim zor zamanlarımda. Savaşçı ruhuyla doğmak bir şanstır. Bunu büyütüp geliştirmek ise bizim tercihimizdir. Benzersiz bir irade, savaşma gücü ve şifacılığa sahip her insan bunu kullanıp diğer varlıkların hayatına dokunabilecek kadar şanslı olamamıştır. Ben bu şansı kendim yaratmaya çalışıyorum. Çevremdeki kadınların hepsinde de bu gücü görebiliyorum. Sevgili kadınlarım, yaşadığınız bütün talihsizlikleri bir kenara bırakın ve diğer insanların talihsizliklerine kulak verin. Size sizden daha fazla ihtiyacı olan çok kişi var. Savaş boyalarınızı sürün ve dışarı çıkın. Zaten bizim için birçok şanssızlıkla dolu bir dünyaya doğmuşuz. Kadın kadının dostudur. Her zaman da öyle kalacaktır. Artemis gibi, birbirimiz için savaşacağız ve ancak bu yolla kazanacağız. 

    Kadınlarım. Savaşın. Son nefesinizi verene dek. 

    Kaynakça: https://www.uniqmagazine.com/tr/content-details/tanrica-artemis-ve-buyuk-aski-orion%27un-hikayesi.html?I=708

    https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-537/artemis/

     

    • Görsel: https://tr.pinterest.com/pin/367817494549295901/

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.