Ülkemizde son yaşanan vahşetin sonucu olarak gündemi fazlasıyla işgal etmeye başlamış olan incel, redpill ve blackpill gibi kavramların çıkış noktalarına ve etkilerine değinmek istiyorum bugün. Her ne kadar tüyleri diken diken olarak okuduğum fikirleri bir kadın olarak duygularımı rafa kaldırarak yazmak benim için çok zor olsa da, yazar kimliğim ve bilgilendirme işlevinin zarar görmemesi adına bunu sağlamaya çalışarak yazacağım.
1997 yılında Alana isimli 25 yaşındaki bir kadın tarafından "involuntary celibates", yani kısaca incel kavramı internette bir proje için ortaya atıldı. Alana'nın projesi, hayatlarında romantik ve sosyal anlamda çeşitli sebeplerden başarılı olamayan insanların bir araya gelmesi ve kendi deneyimlerini anlatması için kurulmuş istemsiz bekarlık projesiydi. Bu proje kapsamında her türlü cinsel kimlikten ve cinsiyetten insan, birbirlerine deneyimlerini anlatıyor, hatta forumda tanışıp gerçek hayatta arkadaşlık kuran ve evlenen insanlar dahi oluyordu. 2002 yılına geldiğimizde, Alana projesinin amacına ulaşıp başarılı olduğunu düşündü ve forumu başka bir insana devretti. Ön göremediği gelecek ise şuydu ki; tamamen sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı bu kavram, redpill akımının yükselmesiyle blackpill hareketine dönüşecek ve günümüzdeki öfkeli, heteroseksüel, kadın düşmanı ve intihare meyilli erkek grubunu oluşturacaktı.
Redpill, cinsiyet rollerine ve farklı cinsel stratejilerin varlığına inanan, kadının ve erkeğin değerini bu tarz kavramlar üzerinden belirleyen, evrimsel psikolojiden de yararlanan bir akım. Günümüzde hala birçok erkeği ve kadını etkilemeye devam eden bu akım, erkeklerin ve kadınların tamamen nesillerini ve genetiklerini devam ettirmek üzere belli başlı, değişmeyen cinsel değerlere ve stratejilere sahip olduklarını iddia eder. Cinsel pazar değeri üzerinden kişilerin neslini devam ettirebilme olasılıklarını istatistikler üzerinden değerlendiren redpillciler, romantik ilişkileri de tamamen mekanik bir strateji oyunu olarak görür. Onlara göre, belirli davranış kalıplarında davranan erkeklerin ve kadınların sekse ulaşabilme ihtimali daha fazladır. Evrimsel psikolojinin bizlere gösterdiği cinsel içgüdülere göre hareket eden erkekler ve kadınlar, bu ilkel içgüdülerin kontrolünde davranırlar ve gerçek hayatta da buna göre hayatlarını sürdürürler. Tam olarak kadın düşmanlığı yapmayan bu akım, hastalıklı ve kısıtlı bir gerçeklik algısına dayanmaktadır. Çünkü hiçbir insan, hayatını bu tarz konseptlere takıntı yaparak ve romantik ilişkileri bu denli basit ilkel içgüdülere indirgeyerek sürdüremez, sürdürmemelidir. Bu bizim insanlığımıza, bilincimize ve sürekli cinsel açıdan da gelişime açık olan zihnimize hakarettir.
Redpill akımının bir ileri adımı olan blackpill akımı ise, vahşete giden son adımdır. Bu akım redpill gerçeklerini kabul eder; ancak redpill akımının sunduğu çıkış noktalarını görmeyi reddeder. Onlara göre yakışıklı değilseniz ve genetik anlamda diğer insanlara göre alt seviyedeyseniz, zaten hayat sizin için başlamadan bitmiştir. Kendilerine incel diyen ve Alana'nın başta amaçladığı incel kavramından oldukça uzak olan bu topluluk, öfkelidir, umutsuzdur, intihara meyillidir ve liderleri olarak kabul ettikleri Elliot Rodger'ın zamanında 6 masum canı alarak göçüp gittiği gibi, kendileri de ölmeden önce çevrelerine olabildiğince zarar verme amacındadırlar. İnternet üzerinden insanlara psikolojik saldırıda bulunan ve öfkelerini kusan, klinik vaka seviyesinde hastalıklı, kadın düşmanı bu erkekler, günü gelir algıladıkları hastalıklı gerçekliğe katlanamayacaklarına karar verir ve ölmeden önce insanlara fiziksel zarar vermeye yeltenirler. Psikolojik ve fiziksel anlamda, onlara hiç iyi davranmamış bu dünyaya verebilecekleri maksimum zararı verme eğilimindedirler. Onlara göre, kendi halinde takılan, entelektüel zevklerin peşinden giden ve dış görünüşlerine takıntılı olmayan bizim gibi insanlar "normie", yani dünyanın gerçeklerine uyanmayan zavallılardır. Ezik ve cahillerdir.
Oysa bilmedikleri gerçek şudur ki, dünyaya gelmiş bir insanın tek amacı seks ve mutluluk olamaz, olmamalıdır. Bu kadar yüzeysel bir bakış açısı, yüzyıllar boyu evrimle geliştirdiğimiz ve geliştirmeye devam ettiğimiz bilincimize ket vurur. Günün sonunda; romantik ilişkileri stratejik oyun gibi gören, kendisini cinsel değeriyle tanımlayan, odasından çıkmayan ve hayatı bunlardan ibaret zanneden, öfkeli ve depresif bir topluluk kalır elimizde. Belki de doğuştan sahip olduğu zihnini bu takıntılardan ve hastalıklı dünya görüşlerinden arındırmış olsa çağımızın büyük dehalarından olabilecek insanlar çevrelerine zarar veren psikopatlara dönüşür. Buna giden yolun ilk adımı redpill, ardından blackpill, psikolojik şiddet ve en sonunda cinayet; toplu katliamlardır. Yozlaşan topluma giden adımlar, gördüğünüz üzere iyilik taşlarıyla döşenmiştir.
Hala tedavi olabilecek zihniyetteki incellerin kısa sürede psikolojik tedavi almalarını umar, tedavi olunabilecek seviyeyi geçmiş, gözü kadın ve toplum düşmanlığından kör olmuş yaratıkların ise azalarak yok olmalarını temenni ederim.
11.10.2024 
214 
Yorum Bırakın