gmrsss

38

İçerik

2

Takipçi

0

Takip

19,354

Okunma
İçerikler
Kütüphane Yeni
Hip-Hop Kültürünün Yükselişinin Etkileyici Hikayesi
553
Hip-Hop Kültürünün Yükselişinin Etkileyici Hikayesi

Gösterişli bir gece kulübünden değil, Güney Bronx'taki sıradan bir apartmandan doğan HipHop günümüzde tüm dünyaya ve diğer müzik türlerine yön veren bir kültür. Peki DJ'ler, MC'ler ve apartman partileriyle yoluna başlayan bu yeraltı kültürü günümüzde nasıl ana akıma dönüştü? 70’lerin sonunda Grandmaster Flash and the Furious Five etkin ve popüler bir gruptu. Grandmaster Flash ve MC'leri New York'tan çıkıp dünya turnesine başladıklarında HipHop ilk yükselişin ve yayılışın sinyallerini vermişti. Başarıları Harlem ve Bronx'taki B-Boyları da oldukça etkiliyor ve onlara ilham veriyordu. Bir grup oluşturmak, o dönemde kendini göstermek için ne kadar gerekliyse bir o kadar da zor bir işti. Mikrofonlar, mikserler, pikaplar ve hoparlörler gerekliydi fakat çoğu kişinin ulaşabileceği ekipmanlar değildi bunlar. HipHop'ın engelleri aşarak ortaya çıkan bir kültür olduğunu düşünürsek bunun da elbet çaresi bulunacaktı. "The Night of Terror" olarak nitelendirilen ve tüm şehirde elektriklerin kesildiği o meşhur New York gecesinde, yağma şehre hüküm sürüyordu. Kendine ekipman edinmek isteyen hevesli gençler içinse bu büyük bir fırsat olmuştu. O gece elektronik dükkanlardan oldukça fazla ekipman çalındı ve yine o geceden sonra grup kurmak isteyen neredeyse herkesin ekipmanı vardı, böylece gruplar yavaş yavaş kendini göstermeye başladı; artık herkes MC olmuştu. Çok fazla grubun oluştuğu o dönemde Spoonie Gee, Busy Bee Starski, DXT, Funky 4, Treacherous Three, Crash Crew, Master Don and the Def Committee ve Fillers 4 gibi Harlem ve Bronx'tan çıkan oldukça grup vardı. En gözdeleri Furious Five adlı gruptu fakat turnede olduklarından dolayı diğer gruplar, New York'taki 1 numara için yani Furious Five’ın yeri için savaşıyordu. The Fantastic Five ve Cold Crush Brothers, Bronx'taki başlıca sokak rakipleriydi ve bu rekabet Harlem World'de atışma yapmaya kadar taşınmıştı. Katılımdaki coşkuyla birincinin seçildiği yarışmada hangi grup daha çok alkış ve tezahürat alırsa o grup kazanıyordu. Şov işin önemli bir kısmını oluşturuyordu bu nedenle Fantastic Five kazandı fakat daha sonrasında işler tersine döndü ve Cold Crush revaçta olmaya başladı. Çünkü atışmanın kasetleri etrafta dolaşıyordu ve insanlar Grandmaster Caz'in yazdığı sözleri çok iyi buluyordu. İlk gerçek HipHop şairi diyebileceğimiz Grandmaster Caz, Barry Manilow, Terry Jacks, Simon & Garfunkel, Beatles ve Rolling Stones'tan etkilendiği, zeka ve mizah barındırdığı sözleriyle atışmaların gözdesi olmuştu; Grandmaster Caz ve Cold Crush hızla yükseliyordu. Cold Crush kasetleri çok popülerdi; neredeyse en iyi plaklarla yarışıyorlardı ama plak olmadan bir şeyler yapmak da kalıcılığı sağlamıyordu. Olaylarının canlı performans olmasından dolayı da plak işine yanaşmıyorlardı. Old School HipHop'ın, 1972’den başlayıp 1979’a kadar süren zaman dilimi ne yazık ki fazla belge taşımıyordu. Çünkü hiçbiri plak kaydetmemişti. Erken Caz'dan farksız olan erken HipHop o dönemin HipHop öncülerinin de bilinmemesine sebep olmuştu. 1979’a kadar albüm kaydetmek kimsenin aklında yoktu fakat partilerin ve canlı performanların yürüttüğü HipHop'ın artık plağa basılması gerekiyordu. Slyvia Robinson bu fikri öne süren ilk kişi oldu. İyi bir R&B kökeni olan Robinson, yeğenlerinden birinin doğum günü partisi için Harlem'e gitmeye karar verdi. Eskiden Harlem World olan gece kulübüne girdiğinde ilk rap DJ'i Lovebug Starski’yi gördü ve onun performansından etkilenince bunun bir plağa basılması gerektiğini düşündü fakat işler planlandığı gibi gitmedi ve Starski'yi şirketine alamadı. Robinson hala arayıştaydı ve arayışının sonucu Wonder Mike, Big Bank Hank ve Master Gee üçlüsü Sugarhill Gang adlı grubu oluşturmasıyla son buldu. Grubun "Rappers Delight" parçaları hit oldu. Şarkı tüm radyolarda, evlerde, arabalardaydı. HipHop topluluğu ise şaşkındı ve bu durumun çok hoşlarına gittiği söylenemezdi; sanatlarına bir hakaret olarak görüyorlardı. İnsanlar bu plaktan önce HipHop'ın sadece partilerde ya da kasetlerde olması sebebiyle bu kültüre çok da hakim değildi lakin bu kültür aslında 7 yıldır vardı. Dolayısıyla HipHop'ı Sugarhill Gang'in başlattığını düşündüler. Yaptıklarını, çaldıklarını düşünen asıl HipHop topluluğu bunun yeni bir şey olmadığını savunuyordu ki haklılardı da. Grandmaster Caz'in sözleri çalınıyordu. Sugarhill Gang üyesi Hank'in, Grandmaster Caz'e ait olan "Never Let An MC Steal Your Rhymes" sözünü sahnelerde söylemesi de bu duruma hiç katkı sağlamıyordu. O günlerde "Rappers Delight" tüm zamanların en fazla satan plağı olmuştu. Endüstrideki plakçılar yeni bir türün doğduğunu gördü ve bu tür üzerine plak yapmanın avantajlarını kavramaya başladı. Rappers Delight herkesin rap yapabileceği düşüncesine neden oldukça bu türe olan ilgi ve hevesle birlikte HipHop daha da yayılıyordu fakat o dönemde yayılan HipHop bir süre sonra eskimeye ve klişe olarak görülmeye başlandı. Geçici bir heves olacak gibi görünüyordu. HipHop'ı en saf haliyle kurtarmaya karar veren Afrika Bambaataa, Bronx'tan Manhattan'a HipHop'ı taşımaya karar verdi. Bu bir şekilde Hiphop'a yeni bir kapı açtı. Şehir merkezindeki partilerde çalmaya başlamışlardı. Rap dinlemek için artık Bronxa gitmek gerekmiyordu ve işin iyi tarafı oldukça da sevilmişti. Bir gün, Fal 5 Freddy, Grandmaster Flash'e birine getireceğini söyledi, onu sahneye getirdi ve "Flash, Blondie ile tanış" dedi. Flash'ten etkilenen Debbie Harry, ona "seninle ilgili bir şarkı yazacağım" dedi. Dediğini yaptı da. Şarkısında bahsettiği Flash adlı adamı doğal olarak herkes tanımak istiyordu artık. Punk Rock'ın, Rock'ın alternatifi olduğu HipHop'ın da Diskonun alternatifi olduğu dönemde insanlar HipHop ile özdeşleşti. İnsanlar bu müziği farklı buluyordu, gettodan gelenler farklı ve havalı bir şey yapıyor diye düşünüyorlardı. Bambaataa, birçok farklı sanatçıdan etkileniyordu. Farklı tarzıyla dikkat çeken Bambaataa'ya plak yapmanın kapıları ilk defa o zamanlar açılmıştı. Elektro funk temelli "Planet Rock" parçası herkesin yaptığından çok farklıydı. Deneyselliğin sonucuydu. Arkasındaki HipHop felsefesiyle birlikte prodüksiyon stili olarak da önemli bir parçaydı tabi. Bambaataa'nın Kraftwerk gibi bir grubu çekmesi hiçbir sınır olmadığının işaretiydi. Sınır olmaması fikri HipHop'ın da temeliydi zaten. Her HipHop parçası farklı türlerden ve şarkılardan sample kullanırdı. https://www.youtube.com/watch?v=PobrSpMwKk4 HipHop şehir merkezinde çok popülerdi evet ama Güney Bronx'ta işsizlik ve daha bir sürü şey hala birer sorundu. Grandmaster Flash and The Furious Five tam o dönemde "The Message" şarkılarıyla gündeme geldi. O zamana kadar çıkan tüm şarkılar parti şarkılarıydı fakat bu parça adeta gettonun marşıydı ve sözlerin konsepti Steve Wonder-Living For The City'den geliyordu. Başlangıçta plak yapmak istememişlerdi çünkü temelde alışık değillerdi fakat toplumsal önemi olan bir parça olduğundan yapmaları gerekiyordu. Söyleyecek bir şeyleri vardı. Bu bir hikaye, bir mesaj, Bronx'a açılan bir pencereydi, görülmeyenin görünmesini sağlayan bir ışıktı. HipHop'ın acıyla, öfkeyle ya da politikayla ilgili olabileceğini gösteren bir parçaydı. Radyolarda çalmaya başladı ve hit oldu. HipHop'ın olabileceği şeyin ufkunu genişletti ve tam zamanında HipHop'a sesini bulmasında yardımcı oldu. Çünkü sonraki 10 yıl Reagan ekonomisi; uyuşturucu, aids ve çete şiddeti ile büyük sıkıntılar getirecekti. İnsanların yeni bir sese ihtiyacı vardı ve HipHop da sesini duyurmaya hazırdı. Bundan sonraki dönem artık onun altın çağı olacaktı.

Rap'in Alışılmadık İsmi: Princess Nokia
620
Yükselişe Geçen Bir Ses: Summer Walker
555
Düşünmekten Uyuyamadığınız Gecelerde Size Eşlik Edecek Şarkılar
2989
90'ların Saklı Kalmış Grubu: Smoke City
797
Hak Ettiği Değeri Görememiş Bir Grup: Faces On TV
372