Kitap okumayı seven ve bunu alışkanlık haline getirebilmeyi başarmış hemen hemen her bireyin bir başucu kitabı vardır. Kimi zaman geriye dönüp tekrar tekrar okunan, hayata dair ufkumuzu genişletmeye en çok yardımcı olan bu başucu kitapları okunabilirliği açısından genelde daha ince kitaplar arasından tercih edilir.
Müziğin evrensel bir kanı olduğu artık herkes tarafından kabul görüyor. Sözlerini hiç anlamadığımız bir şarkı, bazen sadece ezgisiyle bile bizde bir kıvılcım uyandırabiliyor. Ama eğer tabi ki hem söz hem de bestesiyle eğer o şarkı bizi yakalayabiliyorsa değmeyin keyfimize.
Yılın en renkli, en heyecanlı ve aynı zamanda en hüzünlü günleri yaklaşıyor, yeni bir yıl yeniden kapımızı çalmaya hazırlanıyor. Hemen hemen herkes, büyük umutlarla yeni yılın heyecanına kendini kaptırıyor ve büyük bir heveslerle kutluyor. Yeni bir yıl demek yeni hayaller demektir, yeni başlangıçlar, yeni aşklar ve en önemlisi yeni filmler.
Beyaz perde; uçsuz bucaksız, sonu olmayan, renklerin ve hayallerin olduğu bambaşka bir dünya. Bizi her geçen gün daha çok içine çeken bu dünyada yerli yapımların azlığının veya kalitesizliğinin derdini bir hayli çekiyor, durmadan kendimizi yabancı yapımların kollarına atıyoruz. Peki gerçekten buna gerek var mıydı?